EKONOMİ BAKANI SN. ZAFER ÇAĞLAYAN’IN
“KOBİ İŞBİRLİĞİ VE KÜMELENME PROJESİ”
AÇILIŞ ETKİNLİĞİ KAPSAMINDAKİ KONUŞMA METNİ
(28 TEMMUZ 2011)
Sayın Bakanlar, Avrupa Komisyonu’nun değerli temsilcileri, değerli konuklar ve basınımızın değerli mensupları, Kobi İşbirliği ve Kümelenme Projesi’nin açılışını yapmak üzere Bakanlığımızın ev sahipliğini yaptığı toplantımıza katılımınızdan ötürü teşekkür ediyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyor, hoş geldiniz diyorum.
Hepinizin bildiği gibi yeni bir döneme adım atmış bulunuyoruz. Türkiye için hedeflerimiz büyük. Ekonomi Bakanlığı olarak bu yeni dönemde hedeflerimize ulaşmak için çalışacak olmanın, hedeflerimize emin adımlarla yürüyor olmanın heyecan ve mutluluğu içindeyiz.
Ekonomi Bakanlığı olarak görev ve sorumluluklarımız büyüktür. Türkiye bugün ekonomik büyüklük açısından dünyanın 16. Avrupa’nın 6. Büyük ekonomisidir. 2011 yılının ilk çeyreğinde yakalanan ekonomik büyüme hacmi tüm dünyanın bakışlarını Türkiye’ye çevirmiştir. Bu başarı tesadüf değildir. Bu başarı dış ticaret atılımlarımız dâhil olmak üzere ekonomi politikalarımızın tümünün analitik ve stratejik temellerle yönetilmesinin bir sonucudur.
Ekonomi Bakanlığı olarak amacımız Cumhuriyetimizin 100. Yılında, 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmak ve ihracat odaklı üretim yapısı ile yıllık ihracatımızı 500 milyar dolar seviyesine getirmektir.
Bu hedefe ulaşmanın temelinde dünya rekabet ortamının kurallarını doğru tercüme etmek ve değişimi doğru teşhis etmek yatmaktadır. 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatı 2008 yılında 132 milyar dolara ulaştıran Türkiye’nin bu çeviriyi doğru yaptığına, dünya rekabet ortamını doğru teşhis ettiğine ve önümüzdeki 12 yılda da stratejik kararlarımızın bizi hedeflerimize ulaştıracağına yürekten inanıyorum.
Değerli katılımcılar, Herakleitos “değişmeyen tek şey değişimdir” demişti ve gerçekten bugün dünyada rekabetin kuralları her geçen gün değişmektedir. Ticaret anlaşmaları, ulaşım ve iletişimde yaşanan gelişmeler küresel ticaretin önündeki engelleri büyük ölçüde azaltmıştır. Küresel rekabet ortamında yarışın kuralları artık üretim süreçlerinde farklılaşmayı, stratejik konumlanmayı zorunlu kılmaktadır. Küresel ekonomide her ne kadar ülkeler rekabet ediyor gibi görünse de aslında rekabet daha çok teknoloji kullanan, bilgi ve teknoloji üreten, yenilikçi ve uzmanlaşmış bölgeler arasında yaşanmaktadır.
Bu gerçekten hareketle Bakanlığımız stratejik önemi olan ve yol gösterici çalışmalara imza atmaktadır. Üretim odaklı ihracat hedefimize paralel olarak gerçekleştirdiğimiz çalışmalardan ikisine dikkatlerinizi çekmek istiyorum;
-“İl İl Dış Ticaret Potansiyeli” çalışmamızla tüm Türkiye’de illerimizin hangi alanlarda ihracatta ön plana çıktığını, hangi ülkelerle ihracatta eşleştiğini belirledik. Bu çalışma ile firmalarımız için hangi alanlarda daha etkin çalışabileceklerine, hangi alanlara yatırım yapabileceklerine ilişkin bir yol haritası ortaya çıkardık. Bölgesel ekonomik gücümüzün, küresel ortamda ses getireceği uzmanlaştığımız alanların altını çizdik.
-“Küresel Ticarette Türkiye’nin Yeniden Konumlandırılması – Dış Ticarette Yeni Rotalar” çalışmamızla 73 ülkede 1243 sektörü analiz ettik. Sektörlerimizin küresel ortamda konumlanması ve stratejik olarak atılacak adımların küresel haritasını çizdik.
Ekonomik hedeflerimiz kapsamında yürütmekte olduğumuz çok değerli çalışmalarımız var, bilginin önemine inanıyor ve sürdürülebilir büyüme için bilgi üreten bir toplum olmak gerektiğini çok iyi biliyoruz.
PROJENİN TARİHSEL SÜRECİ
DEĞERLİ KONUKLAR,
Bu kapsamda bugün açılışını yaptığımız KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projemizin de hedefleri ile Türkiye için çok önemli sonuçları olacağını biliyoruz. Biz projelerin gücüne ve etkilerine inanıyoruz ve sürdürülebilirlik anlayışına önem veriyoruz. 2 yıl önce yine AB fonları ile finanse edilen Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi’nin çıktılarını paylaştığımız kapanış töreninde kümelenme anlayışını ekonomik kalkınmada bir araç olarak benimsediğimizi ve projeden öğrendiklerimizi politikalarımıza yansıtma vizyonumuzu ifade etmiştik. Nitekim Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesi ile kümelenme konusunda farkındalık oluşturulması, ortak dil geliştirilmesi konularında ciddi mesafeler almış ve pilot kümelenme yol haritaları hazırlamıştık.
Sürdürülebilirlik ilkemiz gereği bu yol haritalarını yolda bırakmadık. Kümelenme ile ilgili birikimimizi İhracatta Devlet Yardımları politikalarına yansıttık. Kümelenme anlayışını temel alan, proje bazlı hedef pazar ve hedef sektör odaklı, terzi işi bir anlayışla “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ” isimli devlet yardımı mekanizmasını 23 Eylül 2010 tarihinde yürürlüğe soktuk. Rekabetçilik Tebliği kapsamında bugüne kadar 48 işbirliği kuruluşu projesini destek kapsamına aldık. Bu projelerde işbirliği kuruluşlarımızın firmaların ortak sorunları ve fırsatları çerçevesinde ortak vizyon oluşturup, üyeleri olan firmaların sorunlarına terzi işi çözümler üretip, yerel dinamikleri harekete geçirmişlerdir ki, tam olarak hedefimiz de bu idi.
Bugün açılışını yaptığımız KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projemizi de Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirilmesi Projesinin devamı, çıktısı, uygulama aşaması olarak tasarladık. Projemizi, Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı (BROP) kapsamında, BROP illeri arasından 5 hedef il (Çorum, Gazintep, Kahramanmaraş, Samsun ve Trabzon) belirleyerek oluşturduk. Bu illerin seçim sürecinde, illerdeki ihracatçı firma sayısı, illerin toplam ihracatı ve kişi başına düşen ihracatı, cazibe merkezi ve ABİGEM’lerin mevcudiyeti gibi kriterleri esas aldık. Ancak, projede bu 5 ile ilişkin olarak pilot il anlayışımızı vurgulamak isterim. Nitekim proje kapsamında yer alan sektör odaklı bölgeler arası işbirliklerinin geliştirilmesi bileşeni kapsamında proje çıktılarından diğer illerimiz de yararlanacak.
İLK SOMUT ADIMLAR
KIYMETLİ MİSAFİRLER,
Hiç vakit kaybetmeden çalışmalarına projenin hazırlık safhasına geçtiğimiz mart ayında başlayan ekibimiz, projenin henüz ilk üç ayında somut adımlar attı. Pilot illerimizde Ticaret ve Sanayi Odalarımız ve İhracatçı Birliklerimiz çatısı altında kurulacak olan küme koordinasyon ofislerinin altyapı çalışmaları proje kapsamındaki ekipman alımları ile büyük ölçüde tamamlandı. Bugün Oda ve İhracatçı Birlikleri başkanlarımıza teslim edeceğimiz minibüslerle de bu çalışmalara ivme katacağız. Koordinasyon Ofisleri ile yürütülecek olan sektörel stratejik çalışmalara başlangıç verildi.
Henüz ilk adımları atılan projemizin önümüzdeki günlerde elde edeceği somut sonuçlarına Bakanlık olarak büyük önem veriyoruz. Biliyoruz ki, firmalarımızın faaliyet gösterdikleri sektörlerde uluslararası rekabet güçlerini artırmaları ve ulaştıkları ihracat seviyelerini korumaları için hedef pazarlarda değişen ihtiyaçları sürekli olarak takip etmeleri, ürünlerinin oluşturulması ve pazara ulaştırılması sürecinde rol oynayan süreçlerde eksiklerini tamamlamaları, rekabetlerine etki eden tüm aktörlerle güçlü bir iletişim ve işbirliği içinde olmaya ihtiyaçları vardır.
Bilgi ve teknolojinin ulusal ortak hedefleri gerçekleştirmek için ortak bir vizyonla üretilmesi ve paylaşılması, uzmanlaşmanın artırılması, hedef pazarlarda bölgesel fırsatların ulusal rekabet avantajına dönüştürülmesi dünya ölçeğinde stratejik rekabet gücü sağlayacaktır.
Üretken ve dinamik Türkiye bu hedefine nitelikli işgücü, bilgi ve teknoloji üreten, altyapı tesis eden tüm bölgelerinin birlikte hareket etmesi ile daha kısa sürede ulaşarak, ihracatta dünya liderleri arasındaki yerini alacaktır.
Tüm ekonomik aktörlerin etkin katılımı ile ilerliyoruz.
2007 - 2013 yıllarını kapsayan kalkınma planımız “İstikrar İçinde Büyüyen, Gelirini Daha Adil Paylaşan, Küresel Ölçekte Rekabet Gücüne Sahip, Bilgi Toplumuna Dönüşen ve AB’ye Üyelik İçin Uyum Sürecini Tamamlamış Bir Türkiye’” vizyonu çizmiştir.
Bu süreçte gücünü Devlet Kurumlarının, Şirketlerin, Üniversitelerin, Eğitim Ve Araştırma Merkezlerinin, Sivil Toplum Örgütlerinin işbirliğinden alan, bölgesel gelişmenin sağlandığı bir ekonomik kalkınma yaklaşımı benimsenmiştir.
İHRACAT VE BÖLGESEL KALKINMA STRATEJİLERİ
Bölgesel rekabetin en önemli göstergelerinden biri hiç şüphesiz işletmelerin ihracat kapasiteleridir. Yüksek kalite ve düşük maliyetlerle üretim yapabilen ve ürünlerini ihraç edebilen firmalar katma değer yaratarak bölgesel rekabet ve istihdama önemli katkılar sağlamaktadır.
İhracata yönelik değişimler ekonomik büyümeyi etkilemektedir, bu nedenle ekonomik büyümeyi artırmak için ihracatı etkileyen faktörlerin geliştirilmesi gerekmektedir.
İhracat ve Bölgesel Kalkınma Stratejileri birbirlerinden bağımsız düşünülemez. Bakanlığımız sektörlerimizde üretim öncesinden başlayarak, üretimden pazarlamaya ve pazara ulaşana kadar geçen süreçlerde iş ortamını ve bölgesel dinamikleri kapsayan geniş bir strateji ile hareket etmektedir. Bu strateji Türkiye’nin sanayi üretim yapısının ihracat odaklı hale gelmesini hedeflemektedir.
Türkiye’de bugün işletmelerimizin %95’i aşan bölümü KOBİ niteliğinde olup, KOBİ’lerimizin sadece %35’i ihracat yapabilmektedir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki KOBİ’lerimizin ihracat yolunda yaşadıkları en büyük engel kaynak ve bilgiye ulaşmaktaki engellerdir. KOBİ’lerimizin ihracat kapasitesini etkileyen bir diğer unsur ise kalite konusu da karşımıza çıkmaktadır. KOBİ’lerimizin ihtiyaç duydukları nitelikli eleman ihtiyacı yine ihracatı etkilemektedir. Meslek okullarımız, üniversitelerimiz firmaların ihtiyaçlarına cevap veren müfredatlar geliştirerek değişimi yakalayabilmelidir. Eğitim ve öğretim kurumlarımız ile pazar, nitelikli eleman, kalite yönetimi gibi konularda firmalarımızın ihtiyaç duyduğu bilgiye sahip olan kurumlarımız arasında hedef odaklı bir işbirliğine ihtiyaç vardır.
Biz ihtiyaçlarımızın farkındayız. Bölgelerimizde öne çıkan sektörlerimize küresel rekabet avantajını kazandırmak ve daha çok firmamızın nitelikli ve sürekli ihracat yapmasını hedeflemekteyiz. Bu noktada önemli olan bölgesel kalkınmanın sağlanması ve rekabetçiliğin artırılması için kalkınmada öncelikli bölgelerimizde rekabet potansiyeli yüksek olan sektörlerin belirlenmesi ve bu sektörlerde yer alabilecek yardımcı ve destek sektörlerin nasıl bir araya getirilebileceği konusunda çalışmaların başlatılmasıdır.
Sektör odaklı bölgeler arası işbirliğini destekleyen stratejiler firmalarımızın daha yenilikçi, daha çok hizmet geliştiren küresel pazarlarda rekabet eden bir noktaya taşıyacaktır. Bugün açılışını yaptığımız projenin bu hedefler kapsamında çok önemli katkıları olacaktır.
PAZAR ODAKLI İHRACAT STRATEJİLERİ GELİŞTİRMEK
Firmaların gelişmesi, ürünün planlanması, üretilmesi ve pazara ulaşmasındaki tüm süreçlerde talebin ihtiyaçlarına kulak vermek gerekmektedir başka bir ifade ile ihracat stratejileri “Pazar Odaklı” olmalıdır. Burada üzerinde durulması gereken husus planlama, üretim ve pazara ulaşma süreçlerimizde hangi unsurları değiştirmemiz gerektiğini ve ihtiyacımız olan tamamlayıcı güce nasıl ulaşacağımızı doğru bir şekilde tayin etmektir.
Böylesi bir strateji çok yönlü ve farklı oyuncuların birlikte hareket etme kabiliyetini gerektirir. Ekonomi Bakanlığı olarak sürekli değişen küresel dengeleri takip edebilen, aynı zamanda bölgeler arası işbirliği ile rekabet gücü oluşturabilen bir yaklaşımda hızlı adımlarla ilerlemekteyiz.
DEĞİŞİME CEVAP VERME KABİLİYETİ GELİŞTİRMEK
Dünyadaki dengeler değişmektedir, dünya gerçekleri değişmektedir üretim ve tüketim ilişkileri değişmektedir. Ticaretin değişen kurallarını ve dünyayı sürükleyen yeni trendleri yakından takip etmek gerekmektedir. Artık kuralları tüketiciler koymaktadır. Değişime ayak uydurabilmek, rekabet edebilmek için farklılaşmak, markalaşmak ve “Yenilikçi Fikirleri Kullanarak Katma Değeri Yüksek Çıktılar Ortaya Koymak” kısacası değişime hızlı cevap verme kabiliyeti geliştirmek gerekmektedir.
Bu kabiliyet artık tek başına firmaların temin edebileceği bir boyutta değildir. Bu kabiliyet rekabet ortamının kendi dinamikleri ile belirlenmektedir. Bu nedenle rekabet gücüne sahip sektörlerimizde işleyişi mükemmelleştirmek için işletmelerin, işletmeler için mal ve hizmet sağlayan tedarikçilerin, AR-GE ve bilgi üreten Üniversite veya Araştırma Kurumlarının, altyapı sağlayan Kamu Kuruluşlarımızın Ve İşbirliği Organizasyonlarının içinde bulunduğu geniş bir yelpazede bölgelerimizde ve bölgelerimiz arasında işbirliği ağları, bu ağların oluşumu ve gelişimine ortam sağlayan kümelenmelerin desteklenmesi gerektirmektedir.
KÜMELENME: EKONOMİK KALKINMADA BİR YAKLAŞIM (ARAÇ)
Yanlış anlaşılmaması gereken bir hususun altını çizmek isterim. Kümelenme sadece aynı sektörde yer alan firmaların bir araya gelmeleri değildir. Kümelenme yaklaşımı başta gelişmiş ülkeler olmak üzere birçok ülkede rekabet gücü politikalarının başında gelen, oldukça önem verilen bölgesel ekonomi kalkınma yaklaşımıdır. Kümelenme, değişimi yakalamak, rekabet gücünü artırmak için kolaylaştırıcı ve altyapıyı güçlendirici tedbirler alınmasının da bir yoludur. Rekabet gücünün artırılması için bir araçtır. Kümelenmek için değil, rekabet ve ihracat kapasitemizi artırmak, yenilikçiliği ve değişimi yakalayabilmek ve ekonomik kalkınmamızı güçlendirmek için kümelenme projeleri yürütülmelidir.
İşletmeler için doğru yatırım alanları seçerken nasıl analiz yöntemleri kullanıyorsak, bölgesel kümelerin seçimi için de benzer mekanizmalar mutlaka süreçte yerlerini almalıdır. Sektör analizleri, rekabet analizleri gibi çalışmalar, sektörlerin gelecek perspektifleriyle de beslenmelidir.
PROJENİN AMACI VE KAPSAMI
Değerli katılımcılar, Türkiye coğrafi konum olarak dünyada çok stratejik bir öneme sahiptir. biz Türkiye’yi Avrupa ve Asya kıtalarını birleştiren coğrafyamızı ticaret ve ihracat beyni haline getirmek istiyoruz. Sürdürülebilir ekonomi ve ihracat için, ihracat odaklı üretimi teşvik etmek için, sektörel kabiliyetlerimizi geliştirmek için kollarımızı sıvadık. Biz tüm bölgelerimiz için aynı gayretle çalışıyoruz, bu kapsamda projemiz dâhilinde Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı kapsamındaki, kalkınmada öncelikli illerimizin uluslararası pazarlarda rekabet güçlerini artırmayı hedefliyoruz.
Proje sürecinde amacımız, kalkınmada öncelikli illerimizle, kalkınmada yol kat etmiş illerimiz arasında kümelenme tabanlı sektörel ve sektörler arası işbirlikleri kurarak KOBİ’lerimizin uluslararası platformda tanınmaları ve ihracat kapasitelerini artırmalarını sağlamaktır.
Projemiz bölge ekonomilerinin dinamiklerinin anlaşılması ve kaynakların stratejik bir şekilde kullanılması amacı ile ortak bir vizyonu paylaşan bölgesel stratejiler oluşturulmasının yanı sıra, önde gelen firmaların ortak bir platformda toplanmasını, firmalar arasındaki iletişim ve bilgi paylaşımının etkinleştirilmesini ve kurumlar arasında koordinasyon sağlanmasını hızlandıracak pilot faaliyetler öngörmektedir.
Bu yaklaşımla Bakanlığımız bölgelere firmaların ortak kullanacağı ve uluslararası rekabeti destekleyen altyapı hizmetlerinin götürülmesi için kümelenme yaklaşımını önemli bir ekonomik kalkınma aracı olarak görmektedir.
PROJENİN SÜRESİ VE FİNANSMANI
KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi için 5 milyon avro değerinde AB finansmanı kullanacağız.
2.5 yıl sürecek olan projemiz, 1.5 milyon Avrosu tedarik olmak üzere 5 milyon AVRO değerindeki AB finansmanını bölgesel kapasitelerin ihracatı destekleyecek yönde arttırılması için kullanacaktır.
Sektör odaklı ve bölgeler arası işbirliğini destekleyen stratejiler firmalarımızı daha yenilikçi, daha çok hizmet geliştiren küresel pazarlarda rekabet eden bir noktaya taşıyacaktır.
Projemiz bölgesel işbirliği stratejileri ışığında, yerel kabiliyetlerin kümelenme yoluyla geliştirildiği, işbirliği kurumlarımızın ihtiyaca yönelik hizmetler sunabilmesine yardım eden araçların oluşturulduğu ve rekabet gücünü işbirliğinden alan yenilikçi KOBİ’lerin gelişmesini destekleyen dinamik süreçlerle faaliyetlerini gerçekleştirecektir.
Amacımız proje sonunda bölgesel işbirliğinin ve rekabetçi KOBİ ağ yapıları ile KOBİ’lerimizin uluslararası rekabet güçlerine önemli ölçüde katkı sağlamaktır.
SEKTÖREL VE COĞRAFİ KAPSAM
Sektör odaklı stratejilerin oluşturulacağı ve bu stratejiler ışığında faaliyetlerini sürdürecek olan projemiz kapsamında, illerde öncelikli olarak ele alınacak sektörleri belirlemek üzere hâlihazırda analiz çalışmaları hızla devam etmektedir. Projemizin ilk adımları Samsun, Trabzon, Çorum, Kahramanmaraş ve Gaziantep illerinde Küme Koordinasyon Ofisleri oluşturarak atılacaktır. Daha önce değindiğim gibi henüz üç ay gibi kısa bir süre geçmesine rağmen bu yönde gereken altyapı çalışmaları büyük ölçüde tamamlanmıştır.
PROJE FAALİYETLERİ
Proje Faaliyetleri Çorum, Gaziantep, Kahramanmaraş, Samsun ve Trabzon illerinde kurulacak Yerel Küme Koordinasyon Ofisleri aracılığıyla konusunda uzman ve en önemlisi hedef pazarları derinlemesine tahlil etmiş profesyonel bir ekiple bölgelerde firmalarla birebir çalışmalar gerçekleştirilecektir.
Proje sürecinde bölge içi, bölgeler arası ve uluslararası işbirliğine yönelik sektör spesifik 5 farklı İşbirliği Strateji Raporu geliştirilecek, geliştirilen 5 Strateji Raporu ışığında, bölgesel ekonomik kalkınmaya ve ihracata yönelik yeni bir programın altyapısı oluşturulacak ve bu hedefle politika öneri raporu hazırlanacaktır.
Söz konusu stratejilerin uygulamaya geçirilebilmesi için 5 pilot girişimin başlatılması ve uygulamaya geçilmesi ve İşbirliği Kurumları için kümelenme araç paketinin oluşturulması yine proje faaliyetleri arasındadır.
Proje Ulusal Karşılaştırmalı Değerlendirme (Benchmarking) Sistemi’nin kurulması ile KOBİ’lerimiz ve süreçte rol oynayan tüm kurum ve kuruluşlarımız için önemli bir referans kaynağı olacaktır.
Diğer taraftan, proje sürecinde ve sonrasında rekabetçilik destek mekanizması ve diğer destek mekanizmalarımızla proje faaliyetlerine ivme sağlayacak ve ihtiyaçlar kapsamında dinamik, esnek ve proje bazlı destek anlayışımızla yenilikçi politikalar oluşturmaya devam edeceğiz. Bu çalışmalar ülkemiz için önemli adımlardır, nitekim bu çalışmalarla, yarın firmalarımızın rekabet güçlerini artırmalarına temel teşkil edecek yenilikçi çalışma platformlarının, işbirliği ve üretime destek olacak yeni teşvik programlarımızın altyapısını oluşturmaktayız.
DEĞERLİ MİSAFİRLER,
Sözlerimin sonunda Hz. Mevlana’nın “dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” deyişinden esinlenerek, yeni bir yola çıktığımızın altını çizmek istiyorum.
Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz projemizin sektörlerimizin ve KOBİ’lerimizin uluslararası rekabet güçlerini artırmalarında, üretim ve ihracat kapasitelerini geliştirmelerinde önemli sonuçları olacağına inanıyor, projemizin firmalarımız ve katkı sağlayan tüm kuruluşlar için hayırlı olmasını diliyorum.
Ülkemizin Avrupa Birliği’ne katılım sürecini proaktif bir yaklaşımla yönlendiren Avrupa Birliği Bakanlığı; aktif politikalarıyla KOBİ’lere vizyon kazandıran ve dinamik bir çalışma ortamı sağlayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, projemiz süresince etkin bir ortaklıkla çalışmalarımızı yürüteceğimiz değerli kurumlarımızdır.
Başta AB Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olmak üzere proje süresince birlikte çalışacağımız tüm kurum ve kuruluşlarımıza katkılarından dolayı şimdiden teşekkür ediyorum.
Bu projenin ihracatta “Milyar Dolar Ligine” yeni illerimizin katılmasına ve 500 milyar dolar hedefine katkı sağlayacağına olan inancımla sözlerime burada son veriyor, hepinizi içtenlikle selamlıyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.